Erdoğan: Yıl Sonuna Kadar 453 Bin Deprem Konutunu Teslim Edeceğiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman'da 350. afet konutunun teslim töreninde yıl sonuna kadar 453 bin konutun teslim edileceğini açıkladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adıyaman'da gerçekleştirilen 350 Bininci Afet Konutu Kura Çekimi, Anahtar Teslimi ve Yapımı Tamamlanan Yatırımların Toplu Açılış Töreni'nde önemli açıklamalarda bulundu. Törende, yıl sonuna kadar 453 bin konutun teslim edileceğini duyurdu. Bu müjde, deprem sonrası konut ihtiyacının giderilmesine yönelik çalışmaların hızla devam ettiğini gösteriyor.

ADIYAMAN'DA AFET KONUTU KURA ÇEKİMİ TÖRENİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, düzenlenen törenle ilgili yaptığı konuşmada, ülke genelinde yaşanan depremler sonrasında gerekli yatırımları yaptıklarını belirtti. Adıyaman'da yapılan 350 bininci afet konutu için kura çekimi gerçekleştirildi. Türkiye genelinde birçok ilde benzer projelerin yürütüldüğünü ifade eden Erdoğan, bu projelerin tamamlanmasının ardından teslimatların hızlı bir şekilde yapılacağını vurguladı. Kamuoyunun bu konudaki beklentilerini karşılamak adına gereken her adımın atıldığını belirten Erdoğan, çalışmaların toplamda 11 ilde sürdüğünü ve yıl sonuna kadar hedeflerin yakalanacağını dile getirdi.

ERDOĞAN: YIL SONUNA KADAR 453 BİN KONUTU TESLİM EDECEĞİZ

Erdoğan, törende deprem konutları ve iş yerlerinin kuruluşunun yanı sıra diğer yatırımları da devreye alacaklarını duyurdu. Bu çerçevede, toplamda 453 bin bağımsız bölümün teslim edileceğini aktardı. Ayrıca, bugüne kadar inşa edilen konutların sayısının yanı sıra deprem sonrası yapılan yatırımların da önemine dikkat çekti. "Hedefimiz bu yıl 453 bin bağımsız bölümü teslim etmektir" diyen Erdoğan, bu süreçte yapılan çalışmaların devam edeceğini ve toplumun ihtiyaçlarının en iyi şekilde karşılanacağını söyledi. Vatandaşların güvenli ve konforlu bir yaşam alanına kavuşmasının kendileri için en önemli öncelik olduğunu kaydetti.

"MİLLET CAN DERDİNDEYKEN SİYASİ RANT PEŞİNDE VİCDANSIZLAR ÇIKTI"

Erdoğan, depremlerin yol açtığı kayıplara da değinerek, bu felaket sırasında çok sayıda insanın hayatını kaybettiğini hatırlattı. Türkiye’nin böyle bir felaket karşısında dayanışma gösterdiğini, ancak bazı kişilerin bu zor dönemde siyasi rant elde etme çabalarında bulunduğunu vurguladı. 53 binden fazla insanın kaybedildiği bu süreçte, depremzedelere yardım etmek yerine onları istismar eden bazı kesimlerin ortaya çıktığını ifade etti. Erdoğan, "Millet can derdindeyken siyaset peşinde koşmanın vicdansızlık olduğunu" belirterek bu duruma karşı çıkılması gerektiğini sözlerine ekledi. Deprem sonrası vatandaşların yaşadığı zorluklara dikkat çekerek, tüm toplumun bu süreçte birlik olmasının önemini vurguladı.

Lafa gelince mangalda kül bırakmayanları, medyada ve sosyal medyada hükümet karşıtlığı yapanları şimdi ne gören var ne de duyan. Biz ise depremzedelerimizi asla yalnız bırakmadık. Sizlerin taleplerine ve beklentilerine aldırış etmedik. Sadece enkazları kaldırmakla kalmadık, adeta anka kuşu gibi küllerimizden yeniden doğmayı başardık. Kardeşlerimizi yeni yuvalarıyla buluşturuyor, şehirlerimizi yeniden inşa ediyoruz. Eylül ayında 304 bininci konutun teslimini gerçekleştirmiştik.

Türkiye'nin En Büyük İkinci Şantiyesi Adıyaman'da

Bugün itibarıyla %78 oranında tamamlanan proje ile 350 bininci konutumuzun anahtarlarını teslim ediyoruz. Depremin üzerinden geçen iki yılda yalnızca Adıyaman’da 38 bin konut ve iş yerini hak sahiplerine ulaştırdık. Türkiye’nin en büyük ikinci şantiyesini Adıyaman’da kurarak önemli bir adım attık. 11 farklı ilde toplamda 350 bin 178 bağımsız bölümün anahtarını, o bölgenin hak sahibi vatandaşlarına teslim etmiş durumdayız. Bu süreç, ülkemizin yeniden inşası açısından kritik öneme sahip ve her geçen gün gelişim göstermeye devam ediyor.

Eleştirilen Üslup ve Siyasi Tartışmalar

Atalarımızın da dediği gibi, iş bilenin kılıç kuşananındır. Biz, çalışmalarımız ve eserlerimizle sesimizi duyuruyoruz. Boş tartışmalarla vakit kaybetmenin bir anlamı yok. Ana muhalefet lideri, günlerdir yargıyı hedef alarak söylemleriyle gündemi işgal ediyor. Seçim döneminde kapı kapı gezip destek arayan bu kişiler, eski ittifak ortaklarına kadar her kime denk gelirlerse düşmanlık besliyorlar. Bu durumu bir faşizm olarak değerlendirmek mümkün; çünkü farklı görüşlere katlanamıyorlar. Sürekli olarak yalanlarla dolu bir gündem oluşturuyor ve geri adım atmak zorunda kalıyorlar. Yalanların sıradışı bir şekilde ortaya çıktığı bu süreçte, bir partinin genel başkanına böyle bir üslubun yakışıp yakışmadığını sormak gerekiyor.

Yargının Siyasallaşma Tartışmaları

CHP liderinin sokak jargonuyla muhalefet yapması ne kadar uygun? Her gün uygun olan veya olmayan her konuda açıklama yaptığını söylüyor ama ne yaptığı anlaşılır bir hâlde değil. Gerek yargı mensuplarına yönelik hakaretleriyle, gerekse tehditleriyle problemi daha da büyütüyor. Yargıyı siyasallaştırmanın ne gibi bir faydasının olabileceğini sormak gerekiyor. CHP genel başkanının diksiyonu, yalnızca kendi partililerini rencide ederken, birçok kişi için de hoş bir izlenim bırakmıyor. Kendi içinde bile rahatsızlık duyanlar var. Bunu dile getiren birçok kişi var, çünkü artık bu süreçlerden yoruldular.

Ülkemizdeki gelişmelere odaklanmışken, diğer siyasi olaylarla ilgilenmek istemiyoruz. Bu kişinin, halkın parasını sömüren çetelerle yaptığı savunmaların hiçbir anlamı yok. Sadece kendi genç kitlelerini eğlendreten, halkın yapılacaklardan uzak tutmaya çalışan bir yaklaşım sergiliyor. Bizler, kendi işimize odaklanıyoruz. Sosyal konut projelerine yoğun bir ilgi mevcut. Adıyaman’da da 5 bin sosyal konut inşa edeceğiz. Başvurular tamamlandığında temelleri hızla atacağız ve vatandaşlarımıza bu evleri bir an önce ulaştıracağız. Ülkemizi geleceğe taşımakta kararlıyız.

İLGİLİ HABERLER