Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Karadeniz’de uluslararası sularda yaşanan iki ticaret gemisine yönelik gerçekleştirilen saldırıları "terör eylemi" olarak nitelendirerek, Moskova'nın bu duruma karşı bir yanıt hazırlığında olduğunu duyurdu. Zaharova, Ukrayna'nın bölgedeki güvenliği tehdit ettiğini öne sürerek, "Bunun bir bedeli olacak" şeklinde bir açıklama yaptı.
Ukrayna’nın Eylemleri ve Sonuçları
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, yaptığı basın açıklamasında son saldırıların amacının, Ukrayna kriziyle ilgili müzakereleri sabote etmek ve Karadeniz’deki deniz trafiği güvenliğini tehdit etmek olduğunu ifade etti. Geçen hafta uluslararası sularda seyir eden "KAIROS" ve "VIRAT" isimli gemilere yönelik gerçekleştirilen saldırıların sadece askeri bir operasyon olmadığını, aynı zamanda terörist bir eylem niteliği taşıdığını dile getirdi. Bu durum, Rusya'nın uluslararası sularda güvenlik konusundaki endişelerini artırırken, Zaharova uluslararası arenada bu tür eylemlere karşı kararlı bir tavır sergileyeceklerini belirtti. Zaharova, Rusya'nın güvenlik çıkarlarını korumakta kararlı olduğunu ve uluslararası sularda yapılan bu tür saldırıların asla kabul edilemeyeceğini vurguladı.
Enerji Pazarındaki Gerginlikler
Karadeniz'deki gelişmeler, enerji pazarında da önemli gerginliklerle kendini göstermekte. Uzmanlar, bu tür saldırıların yalnızca deniz güvenliğini etkilemekle kalmayıp, aynı zamanda enerji nakil hatlarına da zarar verebileceği konusunda uyarıda bulunuyor. Zaharova, Rusya'nın sahip olduğu enerji kaynaklarının stratejik önemine dikkat çekerek, bu tür saldırıların enerji tedarikine yönelik tehditler oluşturduğunu dile getirdi. Saldırıların, bölgedeki enerji güvenliğinin sağlanmasına yönelik endişeleri artırdığına yorum yapan Zaharova, uluslararası iş birliklerinin ve etkileşimlerin daha güçlü bir şekilde artırılması gerektiğine vurgu yaptı. Bu bağlamda, Rusya'nın enerji politikaları ve ticaret stratejileri yeniden gözden geçirilecek gibi görünüyor. Ukrayna'nın eylemleri nedeniyle bölgedeki enerji piyasası dalgalanmalarının yaşanması bekleniyor. Bu durum, ülkelerin enerji bağımlılıklarını gözden geçirmelerine neden olabilir.
Zaharova, Avrupa Birliği'nin dondurulmuş Rus varlıklarına yönelik el koyma girişimlerine sert karşılık verileceğini bildirdi. Bu durumun Rusya için kabul edilemez olduğunu vurgulayan Zaharova, gerekli önlemlerin üzerinde çalışmaların devam ettiğini ifade etti. Aynı zamanda, Danimarka'da Ukrayna için yeni bir roket yakıtı fabrikasının inşaatına başlanmasının gerginliğin daha da artmasına sebep olabileceğine dikkat çekti. Bu tür gelişmelerin, sorunun askeri boyutlarını da derinleştirebileceğini belirtti.
AB'nin Yaklaşımlarına Tepki
Zaharova, Avrupa Birliği'nin Rusya'ya karşı aldığı dondurulmuş varlıklara yönelik önlemleri asla kabul etmeyeceklerinin altını çizdi. Bu durum, Rusya'nın ulusal güvenliğini tehdit eden bir strateji olarak değerlendirilmekte. Zaharova, AB'nin bu tür eylemlerinin uluslararası hukuka ve etik değerlere de aykırı olduğunu vurgulayarak, Rusya'nın karşıt adımlar atma hakkı olduğunu dile getirdi. Bunun yanı sıra, Danimarka'daki roket yakıtı fabrikasının inşası ile ilgili endişelerini dile getirirken, bu durumu bölgedeki askeri gerilimin artmasına yol açacak bir gelişme olarak yorumladı. Zaharova, böyle bir durumun Rusya'nın güvenliğini daha da tehdit edebileceği konusunda uyarıda bulundu. Bu tırmanışın, bölgedeki dengeyi sarsabilecek nitelikte olduğunu ve tüm taraflar için sonuçlarının olabileceğini ifade etti.
Ermenistan'ın Müzakere Süreci
Zaharova, Ermenistan'ın Karabağ ile ilgili müzakerelerde kritik belgeleri kamuoyuna açıklamasının, uluslararası etik normlara uygun olmadığını belirtti. Kendisi, bu tür eylemlerin müzakerelerdeki güven ortamını zedeleyebileceğini ifade ederek, Erivan'ın Minsk Grubu gibi önemli aktörlerden alınan belgeleri yayımlamasının son derece yanlış bir adım olduğunu vurguladı. Bu tür hamlelerin, bölgede mevcut dengeyi bozma potansiyelinin yüksek olduğunu söyleyen Zaharova, sürecin daha da karmaşıklaşabileceği uyarısında bulundu. Ayrıca, Rusya'nın bu konudaki tutumunu dikkatle izlediğini ve gerektiğinde müdahale edebileceğini de sözlerine ekledi. Müzakere süreçlerinin yalnızca belgelerle değil, aynı zamanda karşılıklı güvenle yürütülmesi gerektiğini belirtti. Bu nedenle Ermenistan’ın attığı adımların sonuçlarının dikkate alınması gerektiğini ifade etti.