Meydan Haber Trabzon Gündemi Menopoz Sonrası Kilonun Meme Kanseri Riskini Artırdığı Uyarısı Yapıldı

Menopoz Sonrası Kilonun Meme Kanseri Riskini Artırdığı Uyarısı Yapıldı

Prof. Dr. Adnan Çalık, menopoz sonrası aşırı kilonun meme kanseri riskini artırdığını, obezitenin kadın sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini vurguladı.

Okunma Süresi: 3 dk

İmperial Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Adnan Çalık, menopoz sonrası aşırı kilonun meme kanseri riskini artırabileceği konusunda uyarılarda bulundu. Türkiye’de obezite oranlarındaki artış, kadın sağlığını olumsuz etkilemekte ve bu durumun sonuçları derinleşmektedir. Çalık, meme hacminin genel beden hacmi ile orantılı olduğunu vurgulayarak, kilolu bireylerin meme hacminin genellikle daha büyük olduğunu ifade etti. Bu durumun, meme kanseri riski üzerinde de etkili olduğunu belirtti.

Menopoz ve Kilo İlişkisi

Menopoz, kadınların hayatında önemli değişimlerin başladığı bir dönemdir ve hormonal dalgalanmalar, sağlık üzerindeki etkilerini göstermeye başlar. Yumurta üretiminin azalmasıyla birlikte östrojen seviyesi düşer, bu da birçok fizyolojik değişimi beraberinde getirir. Özellikle kilolu bireylerde yağ dokusunun östrojen üretme yetisi, meme kanseri riskini artıran bir faktör haline gelir. Çalık, bu olgunun menopoz sonrası dönemde daha belirgin hale geldiğine dikkat çekti. Vücut kitle indeksi 30’un üzerinde olan kadınlar, bu dönemde büyük meme hacmine sahip olma eğilimindedir. Bu durumun, kanser gelişimi riskini artırması kaçınılmazdır. Kadınların sağlıklı vücut ağırlığını koruması önem arz etmektedir, zira bu durum hem hormonal dengeyi sağlama hem de meme kanseri riskini azaltma adına kritik rol oynar.

Genetik Yatkınlık ve Obezite

Prof. Dr. Adnan Çalık, meme kanseri söz konusu olduğunda genetik yatkınlığın en önemli risk faktörlerinden biri olduğunu ifade etti. Aile öyküsünde meme kanseri bulunan kadınların riskinin daha yüksek olduğunu belirtirken, obezitenin de süreçte dışlanmaması gerektiğini söyledi. Türkiye’deki nüfusun büyük bir kesiminin kilolu olması, bu hastalığın yaygınlığını artıran unsurlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Obezitenin yalnızca görüntüyle ilgili bir sorun olmadığını, sağlık açısından da ciddi tehditler barındırdığını anlamak gerekiyor. Çalık, genetik yatkınlığa sahip olan bireylerin, vücut kitle indeksinin yüksek olduğu durumlarda daha fazla dikkat göstermesi gerektiğini vurguladı. Bu tür risk faktörleri altında, dengeli beslenme ve sağlıklı yaşam tarzı benimsemek büyük önem taşımaktadır.

Dengeli Beslenmenin Önemi

Kilo kontrolünün sağlanması, kanser riskini azaltmak amacıyla düzenli fiziksel aktivite ile dengeli beslenmenin gerekliliğine de değinen Çalık, sağlıklı beslenmenin ne anlama geldiğini detaylandırdı. Önemli olan, vücudun gereksinim duyduğu besinleri yeterli miktarda almak ve böylece sağlıklı bir yaşam sürmektir. Sağlıklı beslenme yalnızca belirli gıdaların tüketimiyle sınırlı değildir; dengeli bir diyetin vitamin, mineral, protein ve diğer bileşenleri içerdiğini belirtti. Çalık, günlük kalori ihtiyacının bireylerin cinsiyetine, yaşına ve aktivite seviyesine göre değişiklik gösterdiğini, genelde dinlenme halinde bir kişinin ortalama 1200 kaloriye ihtiyaç duyduğunu ifade etti. Ancak normal bir birey, günde 2000-2500 kalori alarak fazla kalori depolamaktan kaçınmalıdır. Fiziksel aktivitenin bu fazlalıkları yakmak adına kritik bir öneme sahip olduğunu belirten Çalık, toplumun bu bilince ulaşmasının gerekliliğinin altını çizen bir tavsiyede bulundu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *