KTÜ Jeoloji Mühendisliği, 60. yıl etkinlikleri çerçevesinde Doğu Karadeniz Bölgesi'nin maden potansiyeli ile doğa kaynaklı afetler konularının ele alındığı bir sempozyum düzenlemektedir. Bu önemli etkinlik, bölgedeki maden kaynaklarının yanı sıra afetlerle mücadele stratejilerinin de tartışılacağı iki gün boyunca sürecek.
Yer Bilimleri Araştırmalarının Önemi
MTA Doğu Karadeniz Bölge Başkanı Murat İnan, yapılan sempozyumda yer bilimleri araştırmalarının artan önemine dikkat çekti. İnan, bu araştırmaların bölgenin doğal kaynaklarını daha iyi anlamak ve yönetmek için vazgeçilmez olduğunu belirtti. Söz konusu sempozyumun, yer bilimleri alanında uzun bir geçmişe sahip olan KTÜ'nün 60. yılına denk gelmesi, tarım, maden ve afet yönetimi gibi konularda bilinç oluşturulmasına katkı sağlayacağını umduğunu ifade etti. Doğu Karadeniz'in zengin doğal kaynaklarının potansiyelinin ortaya konması, bölgenin ekonomik kalkınmasına da fayda sağlayacaktır. İnan ayrıca, yer bilimleri alanındaki araştırmaların öneminin giderek arttığını vurgulayarak, bu konuyu destekleyecek projelerin gerekliliğine işaret etti.
Doğa Kaynaklı Afetlere İnsani Bakış
Rektör Vekili Prof. Dr. Bünyamin Er, doğa kaynaklı afetler hakkında yaptığı değerlendirmede, insan faktörünün bu tür olaylarda çok önemli bir yer tuttuğunu dile getirdi. Er, afetlerin öznesinin her zaman insan olduğunu vurgulayarak, insan öğesinin göz ardı edilmemesi gerektiğine dikkat çekti. İnsan davranışlarının, afetler üzerinde büyük bir etkisi olduğunu belirten Er, mevcut uygulamalarda genellikle olumsuz durumlarla karşılaşıldığına işaret etti. Bu nedenle, olaylara farklı bir perspektiften yaklaşmanın önemini vurguladı. Sempozyumda yer alan tüm katılımcılara teşekkür eden Er, afet yönetiminin sadece doğa ile değil, insan ile olan ilişkisini de yeniden gözden geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Av. Ahmet Metin Genç, düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmada, Türkiye'nin nadir elementler konusundaki durumunu değerlendirdi. Jeoloji Bölümü'nün 60. yılını kutlayarak, bu alanın Türkiye için taşıdığı önemi vurguladı. Genç, nadir elementler bakımından Çin'den sonra ikinci sırada olduklarını belirtti ve bu durumun ülkenin bağımsızlığı açısından kritik olduğunu ifade etti.
Jeoloji ve Maden Biliminin Önemi
Başkan Genç, jeoloji ve maden bilimlerinin hayatımızdaki büyük rolüne dikkat çekerek, bu konuda öğretim üyelerinin sağladığı bilimsel verilerin önemini vurguladı. Jeolojinin yalnızca toprak bilimiyle sınırlı kalmadığını, daha derin anlamlar taşıdığını belirtti. Ekonomik ve jeostratejik güçlerin, toprak üzerindeki haklardan nasıl şekillendiğine dair önemli bilgiler paylaştı. Nadir elementlerin, günümüz teknolojisi ve ekonomisiyle ne denli ilgili olduğunu ifade etti. Bu unsurların, uluslararası alanda rekabet gücünü artırmak için çok kritik olduğunu savundu.
Bağımsızlık ve İktisadi Güç
Genç, Türkiye’nin tam bağımsız bir ülke olmasının, ithalata bağımlılığı sona erdirmek adına son derece önemli olduğunu dile getirdi. Nadir elementlerin ticareti ile bu bağımlılığın nasıl aşılabileceğini ve kendi yer altı kaynaklarımızla nasıl güçleneceğimizi anlattı. Türkiye Yüzyılı vizyonu çerçevesinde, dirençli şehirler inşa etmek için bilimsel bilgiye dayalı çalışmalara yönelmemiz gerektiğini söyledi. Bu bağlamda, bölgedeki doğal zenginliklerin mikro düzeyde, insanların hayatına nasıl katkıda bulunabileceği üzerinde durdu.
Risklerin Yönetimi ve Bilimsel Çözümler
Başkan Genç, özellikle bölgenin yüksek sel ve taşkın riski taşıyan bir yer olduğunu belirterek, bu tehditlerin olumsuz etkilerini ortadan kaldırmanın önemine değindi. Bilim ve teknolojiden faydalanarak, güvenilir çözümler geliştirmek gerektiğinin altını çizdi. Madenlerin, şehir yaşamını doğrudan etkilediğini ve bu etkileşimin doğru yönetimi için bilimsel çalışmalara başvurulması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, turizm sektörünün de bu bağlamda nasıl desteklenebileceğini ve daha sürdürülebilir bir yapı oluşturulması gerekliliğini vurguladı.
Bilimsel İş Birliği ve Gelecek Vizyonu
Konuşmasının sonunda, kadim üniversitenin sağladığı zengin içeriklerin, gelecekte maden ve jeoloji alanında ne denli önemli rol oynayacağını kaydetti. Bilim insanları ve araştırmacılarla iş birliği içerisinde, sürdürülebilir projeler geliştirmeye devam edeceklerini bildirdi. Genç, bu alandaki her adımın, hem Türkiye’nin bilimsel gücünü artıracağını hem de toplumun refahını yükselteceğini belirterek, tüm katılımcılara hitap etti. "Tüm insanlar için güzel sonuçlar olmasını diliyorum" diyerek, etkinliği sonlandırdı.
