Deprem uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, bu sefer bilimsel konulara değil, katıldığı bir televizyon programında yaptığı cesur Survivor yorumlarıyla magazin dünyasının dikkatlerini üzerine çekti. Programa katılan izleyiciler ve sosyal medya kullanıcıları, Üşümezsoy'un ifadelerini ilgiyle takip etti. Özellikle Survivor'a katılıp katılmayacağına dair yöneltilen soruya verdiği yanıt, tüm gözlerin üzerine çevrilmesine neden oldu. "Tabii giderim. Survivor bana çok basit kalır. Şimdiki kadroya baktım, Bayhan falan… Ben olsam haksız rekabet olurdu." şeklindeki açıklaması, izleyicilerde şaşkınlık yarattı.
“ACUN’UN BAŞ STARIYIM” ÇIKIŞI
Üşümezsoy, programda yaptığı diğer iddialar ile de dikkatleri üzerinde topladı. "Acun'un baş starıyım ben" diyerek Acun Ilıcalı ile ilişkisine dair ilginç bir yorumda bulundu. 500 bin dolarlık bir bütçe ayırarak kendisini "Yok Böyle Dans" programına dahil etmeyi teklif ettiklerini fakat bu öneriyi reddettiğini belirtti. Bu durumu ise "O yüzden aramız biraz bozuk, adeta kan davası gibi" sözleriyle açıklaması, olayın magazin boyutunu daha da artırdı. Bu enerjik ve ilginç çıkışı, programı izleyenler arasında büyük bir merak uyandırdı ve sosyal medya kullanıcıları arasında adeta bir tartışma konusu haline geldi.
Sosyal Medyada Büyük Yankı
Prof. Dr. Üşümezsoy’un programda yaptığı yorumlar, sosyal medyada kullanıcılar tarafından hızla paylaşılıp tartışılmaya başlandı. Gözler, onun Survivor yarışmasına katılıp katılmayacağı konusuna çevrildi. Birçok sosyal medya kullanıcısı, Üşümezsoy'un katılmasının yarışma dinamiklerini nasıl etkileyeceğine dair yorumlar yaptı. Özellikle ünlü ismin söylemleri, başta Survivor izleyicileri olmak üzere geniş bir kitle tarafından merakla karşılandı. “Haksız rekabet olurdu” ifadesi, birçok kişi tarafından "haksız rekabet" kavramı etrafında analiz edilerek, Profesörün kişisel yetenekleri üzerine yoğun tartışmalara zemin hazırladı. Bu tür durumlardaki söylemler, hem izleyici hem de magazin meraklıları açısından dikkat çekici hale geldi.
Programda, ünlü bilim insanı Üşümezsoy'un Kenya'daki ilginç deneyimi yeniden hatırlandı. Profesör, yaşadığı bu sıradışı anı gözler önüne sererek, timsahların bulunduğu bir gölde gerçekleştirdiği yüzme macerasını anlattı. Kendisiyle beraber olan Tuğba Özay'ın da bu anılara tanıklık ettiğini belirtti. Deneyimi esnasında hissettiklerini paylaşarak, izleyicilere bu tehlikeli durum karşısında nasıl bir dinginlik hissettiğini dile getirdi.
Kenya'daki Timsahlarla Yüzme Deneyimi
Üşümezsoy, yıllar önce gittiği Kenya seyahatinde yaşadığı ilginç bir durumu aktardı. Kafasında timsahların tehlikesine dair korkulara kapılmadan gölete atladığını ve bu ani kararın nasıl geliştiğini anlattı. Gerçekten de bu tür durumlarda insanların genellikle korku duyabileceğini söyleyen Üşümezsoy, kendisinin bilgi ve deneyiminin ona güven sağladığını vurguladı. Bilimsel araştırmalarının bir sonucu olarak timsahların saldırganlık davranışları hakkında edindiği bilgiler, ona büyük bir cesaret verdi. Böylece deneyimi daha keyifli hale gelmiş oldu. Yerel çevre ile olan etkileşimi de, doğanın içerisinde yaşamanın getirdiği özgürlüğü hissettirdi. Bu tür deneyimlerin, insanların sınırlarını zorlayarak nasıl yeni bakış açıları kazandırabileceğinin güzel bir örneği oldu.
Bu Macerada Beraber Olan Tuğba Özay
Üşümezsoy'un bu unutulmaz anısında Tuğba Özay'ın da yanlarında bulunduğu belirtildi. Özay, o anlarda yaşadıklarını ve profesörle birlikte timsahların olduğu gölde geçirdiği deneyimi değerlendirerek, bu tür maceraların önemini vurguladı. Özellikle, doğanın insanlara verdiği deneyimlerin sadece fiziksel değil, aynı zamanda zihinsel bir özgürlük hissi de sağladığını ifade etti. İkili arasındaki dostluk ve paylaşılan anılar, bu tür zorlu durumlarda birbirlerine nasıl destek olduklarını gösterdi. Özay, çok riskli bir ortamda böyle bir deneyimi yaşamalarının onları daha da yakınlaştırdığını, bu tür maceraların hem eğlenceli, hem de öğretici olduğunu belirtti.
Timsahlar ve Davranışsal Özellikleri
Üşümezsoy, timsahların davranışları hakkında bilgi vererek, bu hayvanların doğal ortamlarında nasıl hareket ettiklerine dair detayları paylaştı. Timsahların çoğunlukla su kenarlarında dinlendiklerini ve yalnızca tehdit altında hissettiklerinde agresifleştiğini açıkladı. Üşümezsoy'un yaptığı araştırmalara göre, timsahlar dört ayakları yerdeyken saldırı yapma eğiliminde değillerdir. Bu bilgi, profesöre ve beraberindekilere büyük bir rahatlama sağladı. Timsahların ya da diğer yırtıcıların doğada nasıl bir denge sağladığını anlamak, insanın doğa ile olan ilişkisini yeniden düşünmesini sağlıyor. Bu tür bilgiler, hem bilimin hem de doğa sevgisinin önemini ortaya koyuyor. Timsahlar gibi hayvanların korunması gereken türler olduğuna dikkat çekerek, doğanın korunmasının ve bunun bilinçli bir şekilde yapılmasının gerekliliği üzerinde durdu.