Güllü'nün vefatına dair yürütülen soruşturma dosyasına, sanatçının kızı Tuğyan Ülkem Gülter’e gönderdiği duygusal ses kayıtları da eklendi. Güllü’nün, giriş paragrafında yer alan ses kaydında, "Bana yaşattıklarını sen de yaşayacaksın Tuğyan. İşte o zaman ben olmayacağım. Artık mezarıma gelir ağlarsın, sızlanırsın. Ama sen onu da yapmazsın. Bu dünya sana kalmayacak" şeklinde ifadeler yer alıyor. Arabesk müziğin önemli isimlerinden biri olan Güllü, Yalova’da bulunan altıncı kattaki evinin penceresinden düşerek hayatını kaybetti. Olayın nasıl gerçekleştiğine dair "İntihar mı, kaza mı, yoksa cinayet mi?" soruları gündemde dolaşırken, bir tanığın itirafı soruşturmada yeni bir boyut açtı.
Tanığın İfadesi Olayın Seyrini Değiştirdi
Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter'in yakın arkadaşı olan Sultan Nur Ulu, olay sırasında evde bulunuyordu. Ulu, ifadesinde durumu şöyle özetledi: "Oynadıktan sonra Gül Anne yüzünü cama dönük bir şekilde oturuyordu. Tam bu sırada Tuğyan, dizlerinden sarılarak Gül Anne'yi itti. Bu da Güllü’nün dengesini kaybetmesine neden oldu ve ne yazık ki düştü." Tanığın, durum karşısındaki şokunu dile getirirken verdiği bilgiler, olayın kazadan öte bir durum olup olmadığına dair yeni bir perspektif sunuyordu. Ulu, daha sonra Tuğyan'ın kendisine "koş" dediğini ve hemen aşağıya indiklerini de belirtti. Bu ifade, kızının eylemini savunmak amacıyla verdiği düşüncesini pekiştiriyor ve soruşturmaya dair kafa karışıklığını arttırıyor.
Olayın Arka Planındaki İlişkiler
Güllü ile kızı Tuğyan arasındaki ilişki, olaydan önce de pek çok tartışmaya neden olmuştu. Annesine dair duyduğu özlem ve onunla olan karmaşık ilişki, Tuğyan’ın ruh halini etkileyen unsurlar arasında yer alıyordu. Annesinin hayatına dair duydukları, onun da hayatı üzerinde ciddi bir baskı yaratıyordu. Güllü’nün mesajları, kızına yönelik duygusal bir yük taşıyor gibi görünmekteydi. Bu durum, olayın nasıl bir arka planda geliştiğini anlamayı zorlaştırıyor. Tuğyan’ın annesiyle olan ilişkisi, son derece derin ve hassas bir bağa dayanıyordu; bu da kazanın ya da olayın gerçekten bir kaza olup olmadığını sorgulatıyor.
İstanbul'da yaşanan bir cinayet davasında Güllü'nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter, "tasarlayarak kasten öldürme" suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. Yapılan itirafların ardından, diğer şüpheli kişiler serbest bırakıldı. Gülter, adliye çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada, "Ben suçsuzum, gerçekler ortaya çıkacak" ifadelerini kullandı. Ayrıca, Gülter'in avukatları, davanın yürütülmesi sırasında müvekkilleriyle olan ilişkiyi sonlandırdıklarını duyurdular.
Avukatların Çekilme Gerekçeleri
Tuğyan Ülkem Gülter'in avukatları, davadan çekildiklerini açıklarken, bu kararın ardındaki nedenler üzerinde durdular. Avukatlar, müvekkillerinin ceza sürecinin nasıl ilerleyeceğine dair kaygı ve endişelerini dile getirirken, son dönemde yaşanan olayların kendileri üzerindeki etkisini de vurguladı. Gülter'in ifade sürecindeki belirsizlikler ve ortaya çıkan yeni iddialar, avukatların kararını almalarında etkili oldu. Avukatlar, müvekkillerinin savunmasını en iyi şekilde yapabilmek için bu ortamda bulunamayacaklarını düşündüklerini belirttiler. Gülter'in cezaevine gönderilmesiyle birlikte durumun daha da karmaşık hale geldiği belirtilirken, savunma tarafının karşılaştığı zorlukların da artması kaçınılmaz bir hale gelmiş oldu.
Medyanın Bakışı ve Toplum Tepkisi
Olay, sadece hukuki süreç itibarıyla değil, medya ve toplumsal algılar açısından da büyük yankı uyandırdı. Gazetecilerin ardı ardına Gülter'e yönelttiği sorular, basın tarafından yoğun bir şekilde takip edilmekte. Toplumda cinayetle ilgili yürütülen soruşturma ve tutuklama ile birlikte farklı bakış açıları ortaya çıkarken, Gülter’in "suçsuzum" demesi bazı kesimlerde infial yarattı. Medya organları, bu davayı manşetlerine taşırken, halkın genel görüşleri de sosyal platformlarda hızla yayılmakta. Birçok kişi, Gülter’in suçlamaların arka planında neler olabileceğine dair çeşitli teoriler öne sürüyor. İnsanlar, her ne kadar hukuk sürecinin sağlıklı işlemesini isteseler de, olayların hızlı gelişimi her zaman tatmin edici cevaplar bulmanın önüne geçiyor.
Olayın Gelişimi ve İleriye Dönük Beklentiler
Şu an için davanın seyrinin nasıl gelişeceği merak konusu. Gülter’in avukatlarıyla yollarını ayırmasının ardından, yeni bir savunma avukatı ile çalışmaya başlayacağı ve belirsizliklerin giderilmesi için farklı adımlar atacağı konuşulmakta. Ayrıca, söz konusu cinayet davasının birden fazla şüpheli ile ilintili olması, ilerleyen süreçlerde yeni bilgilerin ortaya çıkmasını sağlayabilir. Bu bağlamda, toplumun gözleri mahkemeye çevrilmiş durumda. Dava sürecinin ilerleyişi, Gülter’in suçsuzluğu veya suçu yönünde yeni bilgilerin belirmesiyle birlikte, kamuoyundaki algıyı da etkileyecek. Önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmeler, hem hukuki boyutta hem de toplumsal açıdan önemli sonuçlar doğurabilir.
