Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Cemil Pehlevan, kahverengi kokarca istilası hakkında çarpıcı açıklamalarda bulunarak, durumun sadece Trabzon'u değil, bölgedeki diğer ülkeleri de etkilediğini vurguladı. Pehlevan, zararlının kontrol altına alınmasının yalnızca Tarım Bakanlığı'nın çabaları ile mümkün olmadığını, tüm ilgili kurumların iş birliği yaparak hareket etmesi gerektiğini belirtti. Pehlevan, bu konuda acil adımlar atılmasının şart olduğunu ifade etti.

Kahverengi Kokarcanın Yayılımı
Kahverengi kokarcanın Türkiye’nin dört bir yanına hızla yayıldığını söyleyen Cemil Pehlevan, bu tehdidin boyutunu endişe verici bir şekilde aktardı. Gürcistan’ın Avrupa Birliği ve Çin'den yardım aldığını dile getiren Pehlevan, ülkemizde Tarım İl Müdürlükleri'nin sınırlı kaynaklarla oldukça yoğun mücadele verdiğini, ancak bunun mevcut tehdit karşısında yetersiz kaldığını belirtti. Pehlevan, bu durumu, "Bunun sadece Tarım Bakanlığı’nın çözebileceği bir mesele olmadığını" söyleyerek dile getirdi. İlgili tüm departmanların bir araya gelerek koordineli bir şekilde çalışmasının gerekliliğinin altını çizdi.
Cebirsel Üreme Özellikleri
Pehlevan, kahverengi kokarcanın biyolojik yapısının mücadeleyi daha da zorlaştırdığını vurguladı. Dişi kokarcalar, her biri 20’şerli gruplar halinde toplamda yaklaşık 400 yumurta bırakıyor. Bu durumun, popülasyonun farklı zaman dilimlerinde artış göstermesine sebep olduğunu dile getiren Pehlevan, kimyasal mücadele yöntemlerinin bu dinamiklikle başa çıkma konusunda etkili olamadığını belirtti. Ayrıca, bu zararlının 300'den fazla bitki üzerinde yaşayabildiğini ve hem sıcaklık hem soğukluğa karşı dayanıklı bir tür olduğunu da sözlerine ekledi.
Gıda Güvenliği Açısından Tehdit
Cemil Pehlevan, kahverengi kokarcanın yayılmasının gıda güvenliğini tehlikeye attığını belirtti. Şu an itibarıyla zararlının Çanakkale’den Malatya’ya kadar yayıldığını söyleyen Pehlevan, bu hızla devam ederse Antalya ve Mersin’i tehdit edeceği uyarısında bulundu. Fındık gibi tarım ürünlerinin yanı sıra temel gıda maddelerinin de etkilenebileceğini ifade eden Pehlevan, bu durumun fiyat artışları ve verim kayıpları gibi ciddi sonuçları beraberinde getirebileceğini vurguladı.
Afet Kapsamında Ele Alınmalı
Pehlevan, kahverengi kokarca sorununu ulusal düzeyde bir afet olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Bu doğrultuda, Ziraat Mühendisleri Odası olarak İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’ne bu konuda dilekçe verdiklerini aktaran Pehlevan, bunun artık bir epidemi meselesi değil, bir afet durumu olduğunu ifade etti. AFAD ve il afet planları çerçevesinde, Tarım Bakanlığı ile diğer ilgili bakanlıkların ve yerel yönetimlerin iş birliği yaparak etkin bir mücadele süreci başlatmaları gerektiğini söyledi.
Bilimsel Araştırmaların Rolü
Pehlevan, konunun afet kapsamına alınmasının bilim insanlarının da sürece dahil olmasını kolaylaştıracağını ifade etti. KTÜ Biyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. İsmail Demir ile ortak bir projede çalıştıklarını belirten Pehlevan, biyolojik mücadele yöntemleri üzerinde odaklandıklarını vurguladı. Bilim insanlarının desteklenmesi gerektiğinin altını çizen Pehlevan, bu tür girişimlerin sonuç odaklı olacağını ve sorunun üstesinden gelinmesinde önemli bir rol oynayacağını belirtti.
Aciliyet ve İş Birliği Çağrısı
Cemil Pehlevan, bu zararla mücadele konusunda hızlı adımlar atılması gerektiğine dikkat çekti. Mücadelede geç kalmanın sonuçlarının oldukça ağır olabileceği uyarısında bulunan Pehlevan, bu böceğin kontrol altına alınmaması durumunda hızla yayılacağını vurguladı. "Bir böceği bu sene görmekten kaçınırsanız, seneye o böcek 400 yumurta bırakır ve sonraki yıl sayılar katlanarak artar," diyerek mücadele için tüm kurumların, üniversitelerin ve yerel yönetimlerin iş birliği yapması gerektiğini söyledi.
Ulusal Gıda Güvenliği Sorunu
Pehlevan, kahverengi kokarcanın artık yalnızca tarımsal bir sorun olmanın ötesine geçtiğini ve ulusal bir gıda güvenliği meselesi haline geldiğini belirterek sözlerini sonlandırdı. "Bu böcek dünya genelinde ‘baş belası böcek’ olarak anılıyor. Bunun bilincine varıp, var gücümüzle bunun üzerine gitmemiz gerekiyor" diyerek tüm paydaşların el birliğiyle hareket etmesinin önemine dikkat çekti. "Ancak herkes üzerine düşeni yaparsa, bu felaketin önüne geçebiliriz" ifadelerini kullandı.