Finans alanında önemli bir isim olan İslam Memiş, 2026 asgari ücret zammına dair görüşlerini tanıttı. Memiş, söz konusu artışın yalnızca yüzde 20 ile 22 oranında olacağını belirtirken, net asgari ücretin 26 bin 966 TL seviyelerine ulaşmasını beklediklerini ifade etti. Milyonlarca asgari ücretli çalışan, bu yıl sonunda gerçekleştirilecek olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısı için gözlerini Ankara'ya çevirmiş durumda. Ekonomik çevrelerdeki uzmanların tahminleri ise gündemi sarmaya devam ediyor.
İSLAM MEMİŞ’İN ANALİZİ
Tanınmış finans uzmanı İslam Memiş, 2026’da asgari ücretin artışı konusunda bazı öngörülerde bulundu. Uzman, gelecek yıl yapılacak zammın yaklaşık yüzde 20 ile 22 arasında olacağını tahmin ediyor. Bu açıklama, ekonomistler ve işçi sendikaları tarafından da dikkatle takip ediliyor. Memiş, ayrıca bu artışta herhangi bir ek düzeltme yapılmasını beklemediğini vurgulayarak, asgari ücretliye yönelik yapılacak artışın mevcut yaşam koşulları ve enflasyon dengesine göre çok sınırlı kalacağına işaret etti.
UZMAN GÖRÜŞLERİ
Memiş’in belirttiği yüzde 22’lik zam oranının gerçekleşmesi durumunda, asgari ücretin 26 bin 966 TL’ye yükselebileceği öngörülüyor. Ancak yine de bu rakamın, sürmekte olan yüksek enflasyon ve artan yaşam maliyetleri dikkate alındığında, asgari ücretli çalışanların beklentilerinin gerisinde kalabileceği kaydediliyor. Uzmanlar, yüksek enflasyon oranları yüzünden alım gücündeki düşüşün, asgari ücretlilerin yaşam standartları üzerinde olumsuz bir etki yaratacağını belirtiyor. Dolayısıyla, ifade edilen zam oranları, asgari ücretli bireyler için çok fazla bir rahatlama sağlamayabilir.
ASGARİ ÜCRET BELİRLEME MEKANİZMASI
Türkiye’de asgari ücretin belirlenmesi, Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu komisyon, işçi, işveren ve devlet temsilcilerinden meydana gelen bir yapıdadır. Böylece, üç tarafın görüş ve ihtiyaçları çerçevesinde bir karar alınarak asgari ücret rakamı belirleniyor. Komisyonun nasıl çalıştığı, birçok çalışanın gelecek maaşları üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Asgari ücretin belirlenmesi sürecinde, tüm tarafların katılımı ile yapılan müzakereler, çalışanların yaşam standartlarını doğrudan etkilemektedir.
KOMİSYON YAPISI
Kontekste, Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplamda 15 üyeden oluşmaktadır. Bu üyeler; 5 kişi işçi tarafını temsil eden Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), 5 kişi işveren tarafını temsil eden Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ve kalan 5 kişi ise hükümeti temsil eden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı üyeleridir. Bu yapı içinde yapılan müzakereler sonucunda, asgari ücretle ilgili kararlar ortak bir mutabakatla alınmaktadır. Komisyonun kararı, çalışanların ekonomik durumunu ve yaşam standartlarını geniş çapta etkilemektedir.
İş dünyasında asgari ücretin belirlenmesi önemli bir konu olarak gündemde yer alıyor. Son yıllarda komisyonun yılda bir kez toplandığı görülse de, ekonomik koşulların zorlayıcı olması durumunda ara zam kararları alınabilmektedir. Bu toplantılar genellikle yılın Aralık ayında yeni yılda uygulanacak ücretlerin belirlenmesi amacıyla yapılırken, bazı dönemlerde Temmuz ayında da ara artışlar için toplanılmaktadır.
Komisyon Toplantıları Ne Zaman Gerçekleşir?
Asgari ücret belirleme komisyonu, genellikle yılın Temmuz ve Aralık aylarında toplanır. Aralık ayındaki toplantı, yeni yıl için geçerli olacak asgari ücreti belirlemek amacıyla yapılır. Ancak, ekonomik dalgalanmaların yaşandığı dönemlerde, özellikle Temmuz ayında ek zam değerlendirilmesi amacıyla da toplanmalar yapılmaktadır. Böylece işçi ve işveren taraflarının görüşlerinin bir araya geldiği bu toplantılar, çalışanların yaşam standartlarını etkileyen önemli kararların alınmasına zemin hazırlar. Son yıllarda ekonomik şartların değişkenlik göstermesi, bu toplantıların daha sık ve detaylı bir değerlendirme ile gerçekleşmesine neden olmaktadır.
Toplantılarda Hangi Veriler İnceleniyor?
Komisyonun asgari ücreti belirlerken incelediği veriler, çeşitli ekonomik etmenlere dayanmaktadır. Öncelikle, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan enflasyon oranı bu süreçte dikkate alınan en önemli verilerden biridir. Bunun yanı sıra, Türk İş, TİSK gibi kuruluşların hazırladığı raporlarda yer alan işveren maliyetleri, işletme giderleri ve geçim maliyetleri de toplantılarda değerlendirilmektedir. Ayrıca, ekonomik büyüme oranları, işsizlik oranları ve bütçe dengeleri gibi makroekonomik veriler de önemli bir yer tutuyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası'nın ekonomik durumunu yansıtan sunumları, komisyonun karar alma sürecinde belirleyici rol oynamaktadır. Bu veriler ışığında, her kesim için adil bir asgari ücret seviyesinin belirlenmesi hedeflenmektedir.
Karar Süreci Nasıl İşliyor?
Asgari ücret belirlenecek sürecin en kritik anlarından biri, karara giden yolun nasıl şekillendiğidir. Komisyonun aldığı karar, oy çokluğuyla alınmakta ve bu aşamada işçi, işveren ve devlet tarafının oyları rol oynamaktadır. İşçi temsilcisi olarak Türk-İş, işveren temsilcisi olarak TİSK ile devlet temsilcisi, her biri kendi görüşünü bildirir. Ancak dikkat çekici noktalar arasında, devlet ve işveren oylarının çoğunlukla birleşmesi; işçi tarafının teklifi yetersiz bulduğu durumlarda çekimser kalmasıdır. Çoğu zaman işçi tarafı, belirlenen ücreti yeterli görmediğinden dolayı oylamalara katılmamayı tercih etmekte ve bu durumda karar devlet ve işveren oylarıyla alınmaktadır. Hükümet temsilcisi olan devletin etkisi, komisyonun kararında oldukça belirgin bir rol üstlenmektedir.
Resmi Süreç ve Yürürlük Tarihi
Komisyon, asgari ücret ile ilgili kararını aldıktan sonra, ilk olarak Çalışma Bakanı yeni ücret seviyesini halka duyurur. Sonrasında bu karar, Cumhurbaşkanlığı onayına sunulmakta. Onay süreci tamamlandıktan sonra ise resmi olarak yayımlanması için Resmi Gazete’ye gönderilmektedir. Bu süreç, asgari ücretin hukuki geçerlilik kazanması açısından kritik bir aşamadır. Yeni belirlenen ücret, genellikle 1 Ocak tarihinde yürürlüğe girmektedir. Bu tarih, tüm çalışanların yeni ücretlerini almaya başlayacakları gün olarak kayıtlara geçmektedir. Böylelikle, asgari ücret, resmiyet kazanarak işçi ve işverenler arasındaki ilişkilerde önemli bir rol oynamaktadır.
