Trabzon'da Fındık Üretimi İklim Ve Zararlılardan Etkilenerek Düştü

Trabzon'da kahverengi kokarca zararlısının etkileri ve iklim değişikliği, fındık üretimini olumsuz etkileyerek ciddi bir düşüşe neden oldu.

Trabzon'da kahverengi kokarca zararlısının hızla yayılması ve iklim değişikliği, fındık üretimini ve ihracatını olumsuz yönde etkileyerek önemli bir düşüşe neden oldu. Başkan Ergan, fındık üretimindeki bu azalma ile ilgili olarak iklim koşullarının yanı sıra zararlıları da ana etkenler olarak öne sürdü ve 2025 yılı fındık rekoltesinin durumu hakkında bazı önemli değerlendirmelerde bulundu.

Fındık Üretimindeki Azalmanın Sebepleri

Başkan Ergan, fındık üretiminde son yıllarda gerçekleşen önemli düşüşün sebepleri arasında iklim koşullarını ve özellikle kahverengi kokarca zararlısının etkisini ön plana çıkardı. Türkiye, toplamda 750 bin hektar alanda fındık üretimi gerçekleştirmekte ve son 20 yılda yıllık ortalama 650 bin ton fındık rekoltesi elde edilmiştir. Ancak bu yıl gerçekleşen rekolte kaybı, hem yerel hem de uluslararası pazarlarda birçok sorun meydana getirmiştir. Ergan, bu durumun, fındık üreticileri için büyük zorluklar yarattığını ve sektörde belirsizliklere yol açtığını belirtti.

İhracat Gelirlerindeki Gerileme

Başkan Ergan, fındık ihracatındaki ciddi düşüşün de önemli bir mesele olduğunu ifade etti. 2025-2026 sezonunun ilk üç ayında, 46 bin 595 ton iç fındığın ihraç edildiğini ve bu ihracattan 547 milyon 553 bin dolar gelir elde ettiklerini aktardı. Geçen yıl aynı dönemde ise 99 bin 722 ton fındık ihraç edilerek 806 milyon 553 bin dolarlık döviz kazanımı sağlanmıştı. Bu veriler, her iki alanda da, yani hem miktar hem de döviz açısından kayıpların olduğunu ortaya koyuyor. Ergan, bunun yanı sıra yüksek fiyat artışlarının da bu duruma etki ettiğini belirtti.

Uluslararası Rekabetin Artışı

Fındık pazarındaki rekabetin giderek kazandığı ivmeye dikkat çeken Başkan Ergan, Türkiye dışındaki birçok ülkenin de fındık üretimini artırdığını dile getirdi. Özellikle ABD, Şili, Gürcistan, İtalya ve Azerbaycan bu alanda üretimlerini artırarak Türkiye'yi zor durumda bırakıyor. Bu durum, yerel sanayicilerin daha düşük fiyatlarla bu ülkelerden fındık temin etmesine yol açmakta. Türkiye, fındık piyasasındaki liderliğini sürdürmek için yenilikçi ve rekabetçi stratejiler geliştirmek zorundadır.

Fındık sektöründe verim ve kaliteyi artırma konusu, sektörün geleceği için kritik bir öneme sahiptir. Trabzon Ticaret Borsası'nın uzun süredir devam ettirdiği çalışmalara vurgu yapan Ergan, bu süreçte bahçelerine gereken özeni veren bazı üreticilerin başarılı sonuçlar elde ettiğini ifade etti. Dekar başına 150-200 kilogram, hatta daha fazlasının alınabilmesi mümkün olduğuna dikkat çekti. Bu yüksek verim ve kalitenin elde edilmesinde iklim koşulları ile zararlılarla etkin mücadele etmenin kritik rol oynadığını belirtti.

Verim ve Kalite Artışının Önemi

Fındık üretiminde verim ve kalite, sürdürülebilirliğin anahtarıdır. Üreticilerin, bahçelerindeki bakım süreçlerine daha fazla özen göstermesi gerektiğini vurgulayan Ergan, bunun yanı sıra piyasa dinamiklerine uyum sağlamanın önemine de dikkat çekti. Örneğin, yüksek kalitedeki fındıklar, hem iç pazarda hem de uluslararası arenada talep görüyor. Bu da üreticilere, daha yüksek fiyatlar elde etme imkânı sunuyor. İklim değişikliği gibi zorluklarla başa çıkmak için iyi tarım uygulamalarının artırılması ve zararlılarla etkili şekilde mücadele edilmesi gerektiği konusunda da görüş birliği sağlanıyor. Yüksek standartlara ulaşmak, sadece ekonomik kazanç sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda Türkiye’nin fındık üretimindeki itibarını da artıracaktır.

Spekülasyonlar ve Piyasa Dinamikleri

Fındık fiyatları üzerinde spekülasyonların yapıldığı bir dönemde, Başkan Ergan, gelecekteki olumsuz tahminlerin gerçekte yansıtmadığı bilgilerine değindi. Piyasa fiyatları üzerinden yürütülen tartışmaların, bazı kişilerin kötü senaryolar üzerinden kendi çıkarları doğrultusunda hareket etme çabası olduğuna dikkat çekti. Bu tür söylemlerin asıl amacı, mevcut ürün fiyatlarını etkilemek ve piyasayı manipüle etmek olarak nitelendirildi. Üreticilerin bu tür spekülasyonlardan etkilenerek yanlış kararlar almamalarının önemine vurgu yapıldı. Bu nedenle, piyasa gerçeklerini anlamak ve güvenilir verilerle hareket etmek gerektiği önerisi öne çıkmaktadır.

Küresel Rekabette Türkiye'nin Stratejisi

Ergan, Türkiye'nin fındık pazarındaki küresel rekabeti göz önünde bulundurarak stratejilerini yenilemesi gerektiğini ifade etti. Yıllar önce dünya fındık üretiminde önemli bir paya sahip olan Türkiye, rakip ülkelerin artan üretim kapasitelerini dikkatle izlemek zorundadır. Türkiye’nin pazar payını korumak için ringelere alınacak önlemlerin ve daha fazla üretim yapılmasının zaruriyeti vurgulandı. Diğer ülkelerin teşvik edilmesi ve pazarda Türkiye’nin lobisini güçlendirecek stratejilerin geliştirilmesi gerekmektedir. Bu önlemler, sadece Türkiye'nin fındık pazarındaki etkisini artırmakla kalmayacak, aynı zamanda Türk fındığının dünya çapındaki kalitesini de pekiştirecektir.

İLGİLİ HABERLER