Emlak Sektöründe Yeni Vergi Düzenlemeleriyle Baskılar Azalıyor!

Türkiye TBMM'sinde kabul edilen yeni vergi düzenlemeleriyle, emlak vergisine iki kat sınır getirildi ve eksik beyan cezaları dört kat artırıldı.

Vergiye dair düzenlemeleri kapsayan yeni kanun teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda onaylanarak yasalaştı. Bu yasal değişiklik ile birlikte emlak vergisi değerlerine iki kat sınırı getirilirken, eksik beyana ilişkin tapu harcında uygulanacak vergi ziyaı cezası da dört kat artırıldı. Artık bu cezaların, önceki yüzde 25 oranı yerine "bir kat" olarak uygulanacağı belirtildi.

Yeni Vergi Düzenlemeleri Neleri Kapsıyor?

Yürürlüğe giren düzenlemeler, 2026 yılı için belirlenen bina ve arazi vergi değerlerini önemli ölçüde etkiliyor. Bu yeni yasaya göre, 2026 yılı için tahmin edilen emlak değerlerinin, bir önceki yıl olan 2025 yılına ait vergi değerlerinin en fazla iki katı kadar olabileceği ifade ediliyor. 2027 ile 2029 yılları arası süreçte ise her yıl için vergi değeri, bir önceki yıllık matrahların yeniden değerleme oranı çerçevesinde artırılacak. Bu düzenlemeler, mükellefler için daha öngörülebilir bir vergi yükü oluşturmayı hedefliyor. Böylece, emlak sektörü üzerindeki mali baskılar azaltılacak.

Eksik Beyan Cezalarında Artış!

Yeni yasayla birlikte tapuda gerçekleştirilen işlemlerde eksik beyan durumları için uygulanacak vergi ziyaı cezası da önemli bir değişiklik gösteriyor. Emlak vergisi değerinin altında bir bedel üzerinden harç ödeme durumu tespit edildiğinde, bu bedel üzerinden yapılacak tarhiyat için vergi ziyaı cezası, daha önceki yüzde 25'lik oran yerine "bir kat" oranında uygulanacak. Bu değişiklik, gayrimenkul sektöründeki işlemlerde daha gerçekçi fiyatlamaların yapılmasını teşvik etme amacı güdüyor. Böylece, sektördeki şeffaflık artırılacak ve kayıt dışı işlemlerin azaltılması sağlanacak.

Sektör Temsilcilerinden Açıklamalar

TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen düzenlemeler üzerine, Altın Emlak Global Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, önemli değerlendirmelerde bulundu. Özelmacıklı, yapılan düzenlemenin gayrimenkul sektörü açısından kritik bir değer taşıdığına dikkat çekti. Özellikle emlak vergisindeki artışlara üst sınır getirilmesinin, sektör açısından olumlu bir gelişme olduğunu vurguladı. Bunun mükellefleri yüksek vergi yükünden koruyacağını ve sektördeki belirsizlikleri azaltacağını ifade etti. Ayrıca, konut kira istisnası hakkında farklı bir dokunuşun şimdilik yapılmadığını da sözlerine ekledi.

Gerçek Beyan ve Vergi Ceza Politikaları

Gayrimenkul satışlarındaki gerçek beyanın önemine de değinen Özelmacıklı, tapu harcının hesaplanmasında beyan edilen bedelin emlak vergisi değerinden daha düşük olamayacağına dikkat çekti. Eğer beyanlar gerçeği yansıtmıyorsa, aradaki fark üzerinden uygulanacak vergi cezasının da önemli ölçüde artırıldığına vurgu yaptı. Mevcut durumda yüzde 25 olan bu oran, dört kat artış gösterirken, gayrimenkul alım-satımlarında şeffaflığın teşvik edilmesi hedefleniyor. Ayrıca, söz konusu düzenlemeler kapsamında beyan affı gibi teşvik edici uygulamaların da beklenildiği ifade edildi.

Taşınmaz ticareti sektöründe yapılan yeni düzenlemeler hakkında açıklamalarda bulunan Özelmacıklı, her yıl yetki belgelerinden harç alınmasına ilişkin uygulamanın detaylarını aktardı. Bu düzenleme, yasalara uygun bir şekilde faaliyet gösteren işletmeler için ek bir mali yük getirecek. Taşınmaz ticaretiyle uğraşan işletmeler ve onlarla sözleşmeli çalışan firmaların her yıl belirli miktarlarda ruhsat harcı ödemek zorunda kalacağını ifade etti. Bu uygulama, büyükşehir belediyesi sınırlarında faaliyet gösteren işletmeler için 40 bin TL, diğer bölgelerde ise 20 bin TL olarak belirlenmiş durumda. Türkiye genelinde yetki belgesine sahip olan yaklaşık 87 bin 941 işletmenin bu yeni harçtan nasıl etkileneceği merak konusu.

Yıllık Harç Uygulamasının Etkileri

Özelmacıklı, yıllık harç uygulamasının sektördeki etkileri hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Bu düzenlemenin, özellikle kayıt dışı çalışan işletmelere etkisinin birtakım olumsuz sonuçlar doğurabileceği öne sürülüyor. Mevcut şartlar altında, her yıl belirli bir tutarda harç ödemek durumunda kalacak olan işletmelerin, bazıları için bu yük ağır gelebilir. Özellikle, sözleşmeli işletmelerin sayısının azalması bekleniyor. Harç ödemek istemeyen bazı işletmelerin kayıt dışı kalmayı tercih edebileceği düşünülüyor. Kayıt dışılık, sektörde haksız rekabetin artmasına yol açarak, güvenilir işletmeleri olumsuz etkileyebilir. Bu noktada, getirilen harç uygulamasının yanında ek tedbirlerin de uygulanması gerektiği vurgulanıyor.

Kayıt Dışılık Sorunu

Kayıt dışı çalışma, taşınmaz ticareti sektöründe önemli bir sorun teşkil ediyor. Kayıtlı ve yasal çerçevelere uygun işletmeler, haksız rekabetle mücadele etmekte zorlanıyorlar. Özelmacıklı, kayıt dışı çalışan işletmelerin pazar payının giderek arttığını belirtirken, bunun sektördeki düzeni bozduğuna dikkat çekti. Ayrıca, hizmet bedellerinin belirli bir seviyede sınırlandırıldığı ve mükerrer ilanlar gibi sorunların devam ettiği bir ortamda, kayıt dışı çalışan geniş bir kitlenin ortaya çıktığını ifade etti. Bu durumun, mevcut düzenlemeler çerçevesinde giderilmesi gerektiğini savunuyor. Kayıt dışı çalışan işletmelere yönelik yapılacak denetimlerin ve gerekli ceza uygulamalarının artırılması, sektörün sağlıklı bir şekilde işlemesi açısından büyük önem taşıyor.

Rekabetin Dengeye Gelmesi İçin Yeni Tedbirler

Özelmacıklı, yıllık harç uygulamasının yanı sıra, haksız rekabetin önüne geçebilmek için sektörde ek tedbirlerin alınmasının zorunlu olduğunu vurguladı. Mevcut durumun iyileştirilmesi için kayıt dışı işletmelerin tespit edilmesi ve gerektiğinde yaptırımlar uygulanmasının, sektördeki güvenirliği artıracağı düşünülüyor. Ayrıca, sektördeki düzenlemelerin ve denetimlerin güçlendirilmesi, kayıtlı işletmelerin merdiven altı işletmeler ile aynı şartlar altında rekabet etmelerini engelleyecek bir yapının oluşturulması sağlanabilir. Bu noktada sektördeki tüm paydaşların elini taşın altına koyarak çözüm yolları üretmeleri gerektiği ifade ediliyor. Sadece yeni harç uygulamasına değil, birlikte daha fazla strateji geliştirilmesine ihtiyaç var.

İLGİLİ HABERLER