2026 yılından itibaren Avrupa Birliği, yurtdışından gelen 150 avro altındaki siparişler için uygulanan gümrük vergisi muafiyetini kaldırmayı planlıyor. Bu gelişme, Türkiye’nin AB pazarındaki e-ihracat faaliyetleri üzerinde olumsuz etkiler yaratması beklenen önemli bir düzenleme olarak öne çıkıyor. İş dünyası temsilcileri, Türkiye'nin bu yeni düzenlemeden muaf tutulmasını talep ederek, durumun olumsuz sonuçlarının hafifletilmesini istiyor.
Yeni Düzenlemenin Etkileri
Avrupa Birliği'nin uyguladığı bu yeni gümrük düzenlemesi, özellikle küçük ölçekli e-ticaret firmalarını doğrudan etkileyecek. Türkiye'den gerçekleştirilen e-ticaret gönderileri de bu yeni düzenleme kapsamına girmesi bekleniyor, bu durum Türkiye'nin e-ihracatında önemli bir daralmaya neden olabilir. Türkiye'deki iş dünyası temsilcileri, bu durumun ülkenin dış ticaret dengesi üzerinde olumsuz bir etkisi olacağına dikkat çekiyor. AB'nin bu düzenlemeyi özellikle Çin menşeli ürünleri sınırlamak amacıyla hayata geçirdiği belirtilse de, Türkiye'den gelen küçük gönderilerin de bu yeni düzenlemeden muaf tutulması gerektiğini savunuyorlar. Ülkemizin, Gümrük Birliği üyesi olması ve AB'ye yakın ticaret ilişkileri ile bu uygulamadan muaf tutulması gerektiği vurgulanıyor.
İstanbul Ticaret Odası’nın Görüşleri
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, AB'nin mevcut gümrük mevzuatında önemli değişiklikler yapılmasını planladığını ifade etti. Avdagiç, özellikle 150 avro altındaki gönderiler için bu limitin sıfıra indirilmesi gerektiğine vurgu yaparak, bu durumun Türkiye'ye olan ticari etkilerini dile getirdi. 2024 yılı itibarıyla, Avrupa pazarındaki 150 avro altı gönderilerin çoğunun Çin'den geldiğini belirten Avdagiç, Türkiye'nin e-ticaret alanında karşılaşacağı belirsizliklerin bir an önce ortadan kaldırılması gerektiğini savundu. Gümrük Birliği üyesi ülkelerin bu uygulamadan muaf tutulması gerektiği düşüncesini yinelemekte ve Türk girişimcilerin olumsuz etkilenmemesi için acilen net bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu ifade etmektedir.
KOBİLER OLUMSUZ ETKİLENECEK
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Durumu
Türkiye'deki küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ'ler), Avrupa Birliği (AB) ülkeleriyle olan ticari ilişkilerde önemli bir tehdit veya sorun yaşamayacaklarını, aksine bu ülkeler için bir tamamlayıcı ticaret ortağı olduklarını ifade eden Ticaret Bakanlığı yetkilileri, bu konudaki girişimlerin de sürdüğünü dile getirdi. KOBİ'lerin ihracat potansiyelinin, Avrupa pazarındaki konumunun oldukça kritik olduğunu belirten Şekib Avdagiç, e-ihracatın bu yıl 8 milyar dolara ulaşacağına işaret etti. Avdagiç, Türkiye'nin AB ülkeleriyle yürüttüğü ticaretin büyük bölümünün KOBİ'ler aracılığıyla gerçekleştiğini ve bu durumun olumsuz etkileneceği endişesini taşıdıklarını vurguladı. Eğer AB, Türkiye'yi gümrük muafiyetinin dışında bıraktığında, bu durumun KOBİ'lerin e-ihracatına yansıyan etkilerinin derin olacağını söyledi. Ekonomik işbirliğinin devamlılığı için gerekli düzenlemelerin yapılmasını beklediklerini de ekledi.
AB'nin Yeni Düzenlemesi ve Etkileri
Avrupalı yetkililerin 2026 yılından itibaren e-ithalat için belirlenen 150 avroluk gümrük vergisi muafiyetini kaldırma kararının arkasındaki temel sebebin, Çin menşeli ürünlerin yoğunluğunu sınırlamak olduğu öne sürülüyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, bu durumun Türk ürünlerini de olumsuz etkileyebileceği konusunda uyarıda bulundu. Türkiye'nin AB'ye yaptığı e-ihracatın yüksekliği, söz konusu düzenlemenin doğrudan etkisinin hissettirebileceğini gösteriyor. Gültepe, Türkiye'den gelecek gönderilerin söz konusu karar kapsamında değerlendirileceğini vurguladı ve düzenlemenin mevcut haliyle uygulanması halinde, Türk hazırlık giyim ve tekstil sektörünün Avrupa pazarındaki e-ihracatının ciddi baskılarla karşılaşacağını belirtti. Bu durum, sektörde gözlemlenen mevcut zorlukların daha da derinleşmesine yol açabilecektir.
Türk Tekstil ve Hazır Giyim Sektörünün Geleceği
Gültepe, Türkiye'nin genel ihracatında e-ihracatın payının yaklaşık yüzde 2,5 seviyesinde olduğunu ve bunun yaklaşık 6,5 milyar dolarlık bir hacme karşılık geldiğini açıkladı. Bu rakam içinde AB'nin önemli bir yer tuttuğunu ifade eden Gültepe, diğer ülkelerin Türk e-ticaret platformlarından yapmış olduğu harcamaların toplam e-ticaret içindeki oranının yalnızca yüzde 6,2 olduğunu vurguladı. Bu gösterge, sektörde hâlâ bir kırılganlık ve ölçek kazanma ihtiyacının bulunduğunu açıkça ortaya koyuyor. Dolayısıyla, AB'nin alacağı kararlar Türk e-ihracatını doğrudan etkileyebilir ve ferahtan uzakta, baskı altında bir yapı haline dönüştürebilir. Gültepe, bu durumu en aza indirmek ve sürdürülebilir büyümek için gerekli desteklerin sağlanması gerektiğine dikkat çekti.